Abdestsiz Nöbet Tutmam!
– Kimdir o?
– Kim var orda?.. Hiç kimse yoktur ama onlar sanki birilerini görüyormuş gibi, belli aralıklarla hep seslenirlermiş… Böylece devamlı uyanık durduklarını ve vazife başında olduklarını duyururlarmış. Ayrıca bu askerler her saat başı nöbeti başka arkadaşlarına devrederlermiş. Bir gece, yine nöbet yerinden sesler duyar Padişah:
– Kimdir o?
– Kim var orda?..
Aradan 1 saat geçmesine rağmen, yine aynı ses bağırır:
– Kimdir o?
– Kimdir var orda?..
Biraz sonra saatinde değişmeyen nöbetçi, Padişah’ın huzurundadır. Heyecan ve korku ile yüzü yerde beklemektedir.
Padişah sorar:
– Sen kaç saattir nöbettesin?
– Bir buçuk saate yaklaştı, Hünkârım.
– Niçin saat başında vazifeni devretmedin?
– Hünkârım, benden sonraki arkadaş rica etti, onun yerine de nöbet tutuyorum.
– Niçin? Neden usulü çiğniyorsun?
O yiğit Mehmetçik utançla indirir mübarek başını. Ürkekliği iyice artar, söylemek istemez. Fakat Padişah’ın ısrarı üzerine şöyle konuşur:
Mehmetçiğin bu inceliği Sultan Abdülhamid Han’ın çok hoşuna gider. Sabahleyin hemen gusülsüz nöbet tutmayan askeri huzuruna getirtir. Geceki davranışından duyduğu memnuniyetini ifade eder.