KÜL ALTINDAKİ KOR
Gökteki bulutlar yüreğime yağıyor
Bende iki dünya çarpışıyor artık
Biri umutlu, devingen, gözü pekçe yaşıyor
Öbürü masallarda sarhoş ve ezik.
Toprağı avuçlarımda elliyorum usulca
Bir kum saati gibi akıyor ömrüm
Tükenecek bir gün o kumlar da, ey doğa
Tekrar doldurmak için kalacak mı
Güneş, daldan dala sıçrayarak yürüyor
Bir neden var mı mutlu olmamam için?
Daha ne kadar yaş yaşadım ki şunun şurasında
Adını biliyor muyum bütün çiçeklerin?
Konuşturmayın beni, dilim sürçüyor
Alışkın değilim sözetmeye sevinçten, mutluluktan
Gideyim artık, kül atında kor gibi
Dursun onlar, dönüp üflerim bazen…
Ahmet Erhan