Kırçiçeğim
Böyle söylerdim sana sevgilim bilir misin?
Gelinciğim, papatyam, yabangülüm, nergisim!
Beğendiğim bir tablo idi evimde ismin
Bir demettin elimde, sana geldim bu mevsim
Biz elele, cancana aşıkları kırların;
Eğlencemiz , neşemiz , coşkun şarkılarımız…
Sırrına ulaşırdık serazat yaşamanın
Sen çiçekten mihracem, gölgelikte tahtımız
Yeşiller, mavilikler etrafımızda renk renk…
Günahsız bir ruh gibi süzülürdük denize.
Kuşlarda, bulutlarda, sularda başka ahenk;
Kırlarda aşık olduk belki birbirimize
Dağılır, serpilirdin, kah gelirdik dizdize;
Ortalık kararmadan seni toplardım bir bir;
Gözüm, gönlüm sen dolu dönerdik evimize
Her günün hatırası kalp vazoma yerleşir.
Birden değişti iklim, birden bozuldu rüyam.
Bilmiyorum şimdi ben yerde mi, gökte miyim?
O tabloyu odamda asılı bırakamam
Bir isim, bir şarkıdır dilimde kırçiçeğim
Kaçayım ikliminden semt semt hatıraların;
Bir diyara gideyim, kırdan geçmesin yolum.
Kaçak, vefasız ,hain deyin, arkamdan varın;
Gelinciğin halini görmek istemiyorum.
Muzaffer Koloğlu