Yaşama Korkularınızla Yüzleşmek
Bu tarz tavsiyeler, hayatta kimi vakit olumlu sonuçlere ulaşmada karşımıza çıkan engelleri es geçtiği hem de onlardan hiç söz etmediği amacıyla problemlidir. Basit bir hayat bilgeliği edinince, kendinizi karşınıza çıkan ya da karşılaşabileceğiniz problemları görmezden gelir iken bulabilirsiniz.
nike air jordan 1
NFL jersey
nike air jordan retro
wigs for sale
glueless wigs
sex toys for couples
nfl custom jersey
nike air jordan shoes
nike air jordan black and white
nfl shop coupon code
football jerseys custom
hockey jerseys custom
nike air max for sale
NFL jersey
nike air jordan 4 retro
Acı gerçekse bu tavsiyelerden çok daha değişik, birtakım problemlar kaçınılmaz bir şekilde yaşanır ve yaşanması amacıyla de belli sebepler vardır. Onlar, üstesinden gelinmek amacıyla vardır. Bu kolay bilgelik tavsiyeleri sizin yalnızca problemlerinızı görmezden gelip onlarla yüzleşmenizden uzaklaştırır.
Problemlerinizden uzak durmak yerine, mesuliyet alıp problemun özünü değiştirmek amacıyla kolları sıvamak lazım olur. Sorunlarımız ile ilgili nasıl düşündüğümüzü ve değer yargılarımızla olaylara sunduğumuz reaksiyonlarımızı denetim etmemiz mümkün.
Mark Manson’un Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabında sözünü ettiği gibi, dışardan bakıldığında tutarlı olan çoğu değer yargılarımız var ama şunlar bir noktadan sonra görmezden geldiğimiz problemlarımizin daha sonra daha büyük problemlar olarak meydana çıkmasına sebep oluyor. İşte şimdi bu değerlerden bahsedelim.
İlk bakışta mantıklı gelen ama hayatınızı mahveden 4 değer
1) Zevk
Hepimiz hayatımızda daha çok beğeni alabilmek istiyoruz. Ancak beğeni duygusunu önceliklerimiz arasında üste taşımak bize pahalıya mal olabilir.
Yaşamınızı mahveden 4 değer: Zevk.
Herhangi bir bağımlıya beğenii önceliklerinin arasına koyduğunda işlerin nasıl yürüdüğünü problem bir. Ya da aldatan bir eşe, hayatını paylaştığı insanı ve ailesini nasıl kaybettiğini anlattırın. Hatta kısa vakitli bir anlaşma durumuni ayıklığı ve sağlığıyla takas eden bir alkoliğe de sorabilirsiniz.
Manson’un söylediği gibi.
“Zevk düzmece bir tanrıdır. Araştırmalar işaret ediyor ki yüzeyel beğenilere daha çok enerji harcayan insanlar daha kaygılı, daha duygusal yönden dengesiz ve daha depresif olmaya meyilliler. Zevk duygusu, hayattan alınan tatminin en yüzeyel durumu ve bundan ötürü en süratli edinilen ve kaybedilen şey.”
“Çekim Yasası’nı benimsediğimde olumsuz kanaatlerimin olumsuz deneyimleri yanında getirdiğini ve beğeni ve neşenin beni doğru bir yola sevk ettiğini düşünüyordum. Bu beni mesuliyetlarımdan uzaklaştırıyordu. Kısa vadede işe yaradığını düşündüm ama hayat her vakit bir şekilde beni başka yönlere de çekti, şimdi fark ediyorum ki hatalı ya da tersten uygulamışım esasen. Bu bir sonuç, hayatınızdaki doğru şeylere odaklandığınızda beğeni bununla gelen bir sonuç oluyor.”
Sonuçta hazzın hayatta size doğru ve mühim şeylerden uzaklaştırabilmesi mümkün bir hal.
2) Pozitif kalabilmek
İlk bakışta “pozitif kalabilmek” sözü mantıklı gelebilir. “Sizin kanaatleriniz sizin gerçekliğinizi yaratır.” cümlesi de açıklanmaya pek lüzum duymuyor gibi. Bu yüzden pozitif sonuçler alabilmek amacıyla pozitif düşünün.
Böyle bir şey gerçekte olabilir mi?
Justin Brown şu şekilde bir anekdotla devam ediyor.
“Aslında pozitif düşünmek benim amacıyla bile işe yaradı, tabii bir vakit kadar. Doktoramı yarıda bırakıp iş kurmaya giriştiğimde, kendimi tamamıyla yeni bir alanda buldum ve kanaatmi istediğim sonuçlerle aynı hizaya koyduğuma emin olmaya çalıştım. Ardından ise pozitif düşünmenin karanlık tarafıyla tanıştım. Ve bu da beni kendime getiren şey oldu. Yaşam kimi vakit tam manasıyla berbattır, üretken bir şekilde yanıt vermek amacıyla bunu kabul etmek lazım olur.”
Evet hayat kimi vakit gerçekte berbattır, bu hal mutlaka normaldir ve olağandır.
Manson bu mevzu ile ilgili şu şekilde diyor.
“Olumsuz duyguları reddetmek, ardından daha derin ve daha uzun olumsuz duyguları deneyimlemeye, hem de duygusal fonksiyon bozukluklarına namacıyla olur. Sürekli bir pozitiflik durumu, bir tür kaçınma şeklidir gerçekte. Bu kaçınma durumu de insanın yaşadığı problemlere katiyen net bir çözüm olamaz. Bu arada, iyi değerler ve ölçütler seçiyorsanız, bu problemlerin sizi canlandırması ve motive ediyor olması da lazım olur aynı vakitda.”
Karşılaştığımız zorluklar gerçekte onları çözmemiz amacıyla birer fırsat. Bu zorluklar hayatımıza mana katıp, daha ileri zorluklarda deneyimlerinizden faydalanmanızı sağlıyorlar. Kişisel büyüme durumu da tam olarak buradan geliyor esasen.
3) Her vakit haklı olmak
Ne yazık ki insanlar olarak mükemmel canlılar değiliz. İnandığımız bir yargıya uyan kalıp bulguyu alıp kullanıp, çelişen ifadeleri ya da yargıları onlardan yeni ve doğru bilgi çıkarmak yerine dışarda bırakıyoruz.
Bu da yankı odası gibi, her bireyin tek ses bulunduğu hataların görmezden gelindiği sosyal ortamlar oluşturuyor. Veya insanlar, kendi olan inanç ya da kalıplarıyla çelişen verileri filtreleyip şunları bilgi işleme vakitçlerine dahil bile etmeyebiliyorlar.
Kendilerine yakın kaynaktan gelen bulguyu de tamamıyla içeriye almaya meyilli olabiliyorlar. İnternette şu sıralar yaşanan şeyler de şunlarla paralellik göstermekte.
Yaşamınızı mahveden 4 değer: Her vakit haklı olmak.
Haklı olmaya değer sunduğumuzde, problem hatalarımızdan öğrenmeye kapalı olmaktan çıkıyor genelde. Oysa ki hatalarımızla yüzleşip doğru yolu hatalarımızdan hareketle bulmamız lüzumiyor. Kendilerini her vakit haklı görmek isteyen insanlar büyük ihtimalle kendilerini tek bir bakış açısına sıkıştırıp ve sınırlayıp değişik perspektifleri keşfedemeyeceklerdir.
Beynimizin sınırlılıklarının ve eksikliklerinin farkında olmak bizim amacıyla daha iyi bir hal. Bu, bizim kendimize yapacağımız bir yatırım gibi düşünülebilir, sıksık öğrenmeye ve ilerlemeye daha açık bir kanaat yapısını yaratmamızla sonuçlanacak, uzun vadeli bir yatırım.
4) Maddi Başarı
Bu büyük ihtimalle yine yine üstünden geçilmesi lüzumen değerdir.
Birçok insan öz-değerini parasal göstergelerle ölçmekte. Çok değişik şekillerde gösterilebilir bir şey bu, cüzdanınızın kalınlığı, evinizin değeri, sürdüğünüz arabanın markası.
Yaşamınızı mahveden 4 değer: Maddi başarı.
Buna karşın incelemeler işaret ediyor ki yemek, barınma gibi asli ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar para kazanıyorsanız daha çok para kazanmak sizi daha çok mutlu etmiyor. Eğer sokaklarda hayat sürdüren evsiz bir insansanız ayda çoktan birkaç bin kazanmak hayatınızda büyük değişimler yaratıp sizi mutlu eddebilir. Ancak esasen orta halli ve kendinize yeten bir insansanız, bu para sizin mutluluğunuza çok büyük katkılar sağlamayacaktır.
Diğer problem ise statü sembollerinin öncelik durumuna getirilmesi ve birtakım insanların kendi değerlerini bununla ölçmesi. Bu semboller zengin olmanın göstergeleri olmakla beraber, birtakım insanlarda dürüstlük ve doğruluk gibi başka gerçek davranış değerlerinin önüne çok kolay koyulabiliyorlar.
Bu 4 Değer ve Mevcut Değerlerinizi Tekrar Düşünün
Uzun vadede, şefkatli bir aile, amacınızla aynı tarafta bir iş ve karşılıklı saygı duyulan dostluk ilişkileri geliştirdiğinizden ötürü daha mutlu olacaksınız.
Zevk duygusu, pozitif kalabilmek, haklı olma ihtiyacı, parasal başarı gibi kısa vadede sizi ödüllendiren değerleri öncelikleriniz arasında üstlere koyunca, uzun vadede size mutlu edecek şeylerden kaçınıyorsunuz demektir.
Gerçek ise şudur ki, kimi vakit hayattaki en manalı anlar acı ve büyük uğraşlar neticesi meydana çıkar. Ama vakit içerisinde geriye dönüp başardıklarımıza baktığımızda bu acı hayat sürdüğümüz ve çabaları gösterdiğimiz dönemler bize en güzel ve manalı gözüken vakitlardır gerçekte.
Bu makale, Justin Brown’un anekdotlarına dayanmaktadır.