Öyle bir hataya düşme yani, Ağzının tadı kaçabilir, midene vakitsiz ağrılar girebilir. … Başın çatlayacak gibi olabilir, hatta fazla abartıp Toz pembe hayallere bile dalabilirsin.
Düşebilirsin, düşleyebilirsin vesaire Her saniye görmek isteyebilirsin.
Bu iyi değil.
Beni, Seni sevdiğim gibi, sevme…
Hangi tarz olduğu önemsiz, tüm şarkılar ağlatabilir Şehrin en kalabalık semti, dünyanın en yalnız yeri olabilir Hatta dünya bile sana dar gelebilir…
İçin içine sığmaz, Dışın çekilmez bir hale bürünebilir, vesaire…
Geceye dem vurursun, gündüzlere de ket Çekilir seninle mutluluk arasına geçilmez bir set, Ettiğin her tebessümün altında gizlenir acı bir felaket, Çok söylersin, ama yine de fayda etmez hiç bir “siktir et.”
İyisi mi, Sen hiç kimseyi sevme.
Anandan emdiğin sütü burnundan getirirler, Ağzından sayısız “seni seviyorumları”, Sırf götleri kalksın diye dinlerler, Gözünün yaşına bakmaz, Sevmezler.
Sevemezler..!
Kimse kimseyi sevmez, kimse gibi…
İyisi mi sen, bana bakıpta aşık falan olmaya kalkma Otur oturduğun yerde.
Karşılık bulamazsın ben gibi, Bıçak gibi saplanır böğrüne, terkedip gitmeleri.
Saçma sapan filmler izlerken bile, Kaptırırsın kendini senaryosuna, sırf iki sevgili öpüştü diye.