Söylenemeyen
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..
Yağmur bırakmadan geçen bulutlar gibiydi zihnimdeki
düşünceler;
Dilime düşmeyen, sözcüklere dönüşmeyen! ..
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..
Her zaman fazla oldu söyleyemediklerim,
söyleyebildiklerimden! ..
Her zaman; bir bilinmez lisandaki çözülmez şiirleri
koklayıp, hissettirmeye çalıştım sana…
Her zaman biraz daha zaman kolladım seslenmek için
sana, ve her zaman hayıflandım;
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..
Kendi karanlığında; güneşe görünmek için karar veren
bir tohum gibiydim…
Zordu çıkmak gömüldüğüm çamurdan;
Ama güzeldi!..
Sen güzeldin ve ben, güzelleşiyordum seni düşündüğümde!..
Kendi karanlığında; güneşe görünmeye karar verip
yeşillerini giyen bir tohum gibiydim…
Boyutları değişiyordu hayatımın…
Yani, değiştiren sendin boyutlarını hayatımın; büyüyordum,
gelişiyordum, genişliyordum…
Söyleyebildiklerimden çoktu her zaman, söyleyemediklerim;
bu yüzden kelimelerimin arası açılıyordu!..
Sığdıramadığım her duygu; iki kelimemin arasındaki
boşlukta gizli…
O yüzden, yazdıkça parmaklarım,,, ve işte yine o yüzden
söyledikçe dilim topallıyor!..
Toparlayamıyorum zihnimi…
Seni özlüyor, ve terliyorum özledikçe;
Seni koklamak için…
İçimdesin!
Muammer Erkul