Sevdasına Yandığım Hayat
Kalabalık kentler ürkütür yüreğimi
Uğultular doldurur beynimi yürüdükçe
Tüm gözlerden incinmiş bir bakış sızar istasyonlara
Kirli vagonlarda taşınan ince bir hüzün gibi
Ki hep aynı yerimi burkan
Bu yüzü kirli şehirde
Kimse kimseyi sevmiyor
Bilmiyor avuçları kar çiçeği kokan
Bir çocuğun saçlarına dokunmayı
Şiirler okumayı bir alacaşafağa
Kaç kez uçuruma ittiysem yüreğimi
Gözlerini gördüm deltalarda
Yalvaran sesini
Kırıldı kanadım kolum
Şiir cıvıltıları oysa gönül ormanımda
Yıldız ışıltıları
Uzanıp da tutamıyorum
Unutulmuş bir sokak ortasında
Düş denizlerine bırakıyorum soluğumu
Uzak bir kıyıda kalıyor ellerim
Bütün iskeleler yıkılıyor
Hiç bir gemi almıyor beni
Bir damla gözyaşı olup akıyor yüreğim avuçlarıma
Yüreğim deliboran kimselere anlatamıyorum
Hasret ki, kızıl alev bir güldür
Koparıp göğsümde ateşlere atıyorum
Hiç kimse çekip almıyor kalbimi ateşler içinde
Kanıyor en katı yerinde gece, yanıyor yüreğim
Yüreğim kanrevan, acımı unutamıyorum
Tutunduğum dal kırık
Sokulduğum kucak çiçek açmıyor
Aldırmıyor çığlıklarıma sevdasına yandığım hayat
Acının ve ateşin burgacında
İnce bir sızı gibi geçip gidiyor ömrüm
Nasıl katlanacaksa kalbim bunca ağrıya
Nuri Can