Sana benim kadar yalnızlık bırakıyorum.
Sana benim kadar yalnızlık bırakıyorum.
Şimdi sen bensiz, ben ise kimsesizim.
Belki böylesi daha hayırlı olacak.
Belki de benden sonrası daha hayırsız çıkacak.
Biliyorum sende ağlayacaksın.
İçini çekip bana içten kızacaksın.
Bunu bildigim halde sessizce sensizleşiyorum…
Ayrılık, alnıma yazılmış kara yazı gibiydi.
Hüzün hep can çekişirdi.
Olmadı sevgilim;
Ne sen ne de aşk beni hiç anlamadı.
Zaten anlamsızlaşmam bu yüzdendi.
Öfkeyle karışık soguk iklimlerde yaşayamazdım ki ben.
Yüreğim dayanamaz bu kadar fırtınaya…
Sakın alınma, sitemim sana degil.
Kızma ne olur.
Kıyamam şirin gözlerinin bulanık yagmasına.
Biliyorum sende benim kadar yorgunsun.
Sus, sadece sus.
Daha fazla yıkılmasın hayalden evlerim…
Biliyor musun.?
Bende önceleri kendimle çatışırdım.
Beni bana kışkırtır, kendime aykırı olurdum.
Sen şuan benim yaralar aldıgım savaşın içerisindesin.
Ama vakit çok geç yıllar geçti aradan.
Yüreğimden neler sürgün ettim.
Senden önceleri ne aşklar öldürdüm…
Artık tahammül edemediğim acılar var.
Yıllardır anlatamadıgım birikmiş duygularım.
Kaç gidiş götürebildi ki beni kendimden.
Kaç aşk yüzümü güldürdü ki sen yokken.
Sandıgın kadar masum degil aşklar, olamazlarda…
Dedim ya sevgilim;
Sana benim kadar gidişler bırakıyorum.
Sakın üzülme,
Dayanamam o güzelim gözlerinin dagınık kalmasına.
Sus, sadece sus.
Daha fazla dökülmesin cebimden düşlerim.
Sevdim seni bunu sakın unutma.
Sevdim seni artık EL’VEDA…
Hüzünlü Şair