Kimsesiz bir çocuğum ben.
Sevgilisi tarafından terk edilmiş.
Oyuncakları çalınmış.
Boynu bükük, kalbi kırık kimsesiz bir çocuğum ben.
Gülüşlerimi rüzgara satmışlar.
Boyu devrilesi acılar şimdi gelip benim sokağımda oynar.
Yorulmuş kadar yorgunum .
Içmiş kadar sarhoş oldum.
Şehir kan kusar , şehir bana düşman.
Kimsesiz bir çocuğum ben.
Parklarda salınamayan, koşamayan,
Ağlayan hep ağlayan.
Kimsesiz bir çocuğum ben.
Sol yani sızı, sol yani yara bere.
Kaçıp gidecek yer de yok bu evrende.
Dağlar iklimine küs, iklimler toprağa.
Martılar denize kırgın deniz vapuruna.
Yıldızlar gökyüzüne karanlık .
Karanlıklar zifiri karanlık.
Annem olsaydı bilirdi aşk yarasını.
Tutardı ellerimden cennet kokusunda uyuturdu.
Neyse Şimdi duymasın ne çektiğimi
Bilmesin ne halde gezdiğimi.
Dayanmaz yufka yüreği.
Ben çekerim acının her zerresini,
Içmiş kadar ölürüm.
Kadehimi kaldırırırım bütün ayrılıkların şerefine.
Gerçi şeref mi kaldı aşkta.
Şimdi sevdalar yasta.
Tükenmiş bir umudun bekçisi olmuşum ne fayda.
Yani sevdalım.
Ne gündüzün tadı kaldı ne de gecenin.
Sende gittin ya buralardan.
Bütün hayaller kimsesiz .
Şiirler yürekten ağlıyor.
Burada bir kent ulu orta sahipsiz çürüyor.
Kimsesiz, yapayalnız, viran bir kent bura da harabeye dönüyor.