İKİ BARDAK SU Hikayesi
Zamanın birinde bir hükümdar varmış, zenginliği tüm dünyaca
bilinirmis. Hükümdar her gittigi yere hazinesinin bir bölümünü
götürür ve bunlari sergilemekten büyük onur duyarmis. Hükümdarin
yasamda en çok güvendigi, tek akil hocasi bir bilge kisiymis.
Günlerden bir gün bu bilge kisiyle otururken hükümdar söyle bir soru
sormus:
“Sen ki gögün gizemine ermis, bilime yön vermis bir adamsin.
Insanlar, ister hükümdar denli güçlü, ister savasçilar denli onurlu
olsun ayagina kapanir agzindan çikacak bir sözü beklerler. Simdi senin
gibi bilge bir adamin fikrini merak etmekteyim,
“Benim hükümdarligim ve servetim hakkinda ne düsünüyorsun?”
Bilge bu soru karsisinda hükümdarin gözlerine bakarak şu sözleri
söylemis:
“Diyelim ki hükümdarım, kızgın ve uçsuz bir çöldesiniz. Ölmemek için,
size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını verir miydiniz?”
“Verirdim tabii.”
“Zaman geçti diyelim susuzluğunuz arttı, size uzatacağım bir sonraki
bardağa servetinizin öteki yarısını da verir miydiniz?”
Hükümdar biraz düşünür ve ardından “Ölmemek için evet” der.
Bunun üzerine bilge kişi gülerek şu sözleri söylemiş:
“Madem öyle, o zaman övünmeyin fazlaca. Çünkü haşmetlim
sizin servetiniz yalnızca iki bardak sudur.”
(Bu olay gercekten yasanmistir. Yorumsuz olarak aynen aktarilmistir.)