Genel

Dostluk Böyle bişey

Dostluk üzerine

HALUK SENA ARI        

Bir güzel insandı Nazlı annemiz. Son devrin büyük âlimlerinden olan eşinden aldığı ilmi sebil etmişti. Evinde toplantılar tertip ederdi; bâzan Ramuz’dan hadis, bâzan eşinin eserlerinden parçalar okuyup açıklar, uzun ve bereketli ömründe tanıdığı mâna büyüklerinin hâllerini anlatırdı. Bu toplantılara modern, muhafazakâr her kesimden insan katılırdı. Hiçbirinde kusur bulmazdı, incitmezdi. “Herkes bir yerden kazanacak. Hata işleyenlerin en hayırlısı tevbe edendir” der, ümitsizliğe değil, tevbeye sevk ederdi.

Günümüzde gazetelerde, televizyonlarda hatalar, kusurlar teşhir ediliyor; dizilerde şahısların konuşmaları, davranışları hicvediliyor, güldürme konusu yapılıyor.

“Ben” merkezli dünyamızda, bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi giyinmeyen herkes kusurlu, ayıplı… Bu tarz bir yaklaşım bize bir şey kazandırmaz; dünyada da kazandırmaz,ahirette de kazandırmaz; dünyada dost, ahirette de sevap kaybettirir.

İnsan, sosyal bir varlık olduğu için birbirinin ünsiyetine ihtiyacı vardır; derdini de sevincini de paylaşmak ister. Devamlı karşısındakinin kusurlarıyla uğraşan bir kişiyle kim dostluk kurar?

Cenab-ı Hak, bizi bir imtihan sırrıyla dünyaya yollamış. Sınav soruları her zaman kolay olmaz. Dostlarımızın çetin davranışları karşısında göstereceğimiz tavır, bu sınavdan alacağımız notu belirleyecektir.

Cenab-ı Hakka yalvarıyoruz:

Rabbi! Sen ayıpları örtensin; kıyametin dehşetinde, bütün ameller ortaya döküldüğü vakit benim de ayıbımı ört.”

Ama o kıyamet günü gelmeden hiç “Ben başkalarının ayıbını örtüyor muyum?” diye düşünmüyoruz! Mevlânâ ihtifallerinde söylenen, Hz. Mevlânâ‘nın “Kusurları örtmede gece gibi ol” deyişine hayranız, ama hayatımıza tatbik edemiyoruz; sonra da “Dostluklar azaldı” diyoruz. Dost dostun kusurunu, ayıbını görmez; görse bile bunu ortaya dökmez. Böyle yapanların, yani kusur aramayıp kusur örtenlerin dostları var; hem iyi günlerinde, hem kötü günlerinde onlar yalnız değiller…

İŞTE FORMÜL!

Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.), o haberlerin en doğrusunu veren buyuruyor:

“Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allahu Teâlâ da dünyada ve ahirette onun ayıbını örter.”

Dünya hayatında insanî ilişkileri mükemmel tutan, ahiret için de sevap kazandıran bu formülü, söz olarak ezberlemekle kalmayıp, bir davranış biçimi hâline getirirsek, müjdeye gerçek erenlerden olabiliriz.

Gönülleri “saflaştırma” ilmi olan tasavvufta, mürşid, kendisine intisab eden talebesine ilk öğüdü verir:

“Şu kapıdan giren insanda bir kusur görürsen, hemen projektörü kendi içine çevir; bunu yapabilirsen yol alırsın.”

Hatalar elbet düzeltilecek. Ama incitmeden, gönül kırmadan, “ortadan” söylenecek; kıssalarla anlatılacak. İnsanların eksikliklerini ilân ederek değil, iyi niyetle tashih edilecek, zekice söylenecek. Sanat eğitiminde tecrübeli hocalar, talebenin işlerindeki hatayı hemen fark ederler. Ama önce başarılı olduğu tarafı belirtir, onu teşvik eder, sonra da hatasını düzeltirler. Bilirler ki, hiç kimse hatasının yüzüne vurulmasından hoşlanmaz. Hele arkasından söylenmesi o insanı büsbütün yıkar. Söyleyene, “güvenilmez” vasfını verir. Dost listesinden çıkarır.

Önemli olan, insanları, hata ve sevaplarıyla beraber sevebilmek, onların kusurlarının düzelmesi için duacı olabilmek.

İnsan, değişen bir mahlûk. Allah dilerse, eşkıyayı evliyaya tebdil edebilir, evliyaya da son nefeste îman nasip etmez.

Kendi âcizliğini bilip kimseyi hor görmeyendir kâmil mü’min… Hak âşığı, söz ustası Yunus Emre, bu felsefeyi tek mısrada ne güzel özetlemiş:

Yunus Emrem yolsuzlara yol gösterir, hoş eder.

Yol göstermek, ama hoş ederek yol göstermek… Bunu yapamayan dost kaybediyor, kendisini yalnızlığa mahkûm ediyor. Halbuki musalla taşında, dostların şahadetine ihtiyaç var. Soruyorlar:

“Nasıl bilirsiniz?”

Arkasından da üç kere tekrar ettiriyorlar, “Hakkınızı helâl ettiniz mi?” diye…

O, uzun yolculuğa çıkarken içten şahadetler belki bir kurtuluş vesilesi olabilir. Azığı yola çıkmadan hazırlamak lâzım. Dostlar edinmek lâzım ve unutmamalı ki: lâzım ki “yârsız kalmış cihanda/ Kusursuz yâr arayan.”

www.moraldergisi.com dan alınmıştır

Babacan
Galip Kuvvet

Etiketler
Daha Fazla Göster

taner

Taner Temel HAKINDA BEN KENDİ HALİMDE BİRİYİM YAZDIĞIM SÖZLER VE ŞİİRLER SİZLERİ HAYATA DAHA ÇOK BAĞLAYA BİLMEK VE HAYATI SEVDİRE BİLMEK İÇİN ÇABALIYORUM.. BUNU BAŞARA BİLİYORSAM NE MUTLU BANA Kİ İNSANLARI HAYATA BAĞLIYORUM.. SAYGILARIMLA

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı