DÖRT KARIŞ BOYNUZLU KOÇ
DÖRT KARIŞ BOYNUZLU KOÇ !
İmâm-ı Ebu Yusüf hazretleri zamanında bir kişi, bir oğlu olmasını çok istiyor, ama bir türlü olmuyordu.
Muradına kavuşmak için adak yapmak hatırına geldi.
“Yâ Rabbî! Bana bir oğul verirsen senin rızan için ‘dört karış’ boynuzlu bir koç kurban edeceğim” diye nezretti.
Çok geçmedi.
Bir oğlu oldu.
Sıra nezrini yapmaya gelmişti.
İyi de “dört karış” boynuzlu koçu nerede bulacaktı?.. Ne kadar arasa da bulamıyor, bunun için de nezrini yapamıyordu.
Birçok âlime sordu.
Çıkar yol bulamadılar.
Bir ahbabı, ona;
“Sen Ebu Yusüf hazretlerine git, O, bu işi hâlleder” dedi.
Hemen koştu bu büyük âlime.
Ve anlattı derdini.
Büyük İmam;
“Bu iş kolay, ancak bir şartım var. Okumak isteyen çok genç var, ama mektebimiz yok… Sen zenginsin, bu gençler için şöyle büyük bir mektep yaptırırsan, işini hâllederim” buyurdu.
Adam “kabul” dedi.
Ebu Yusüf hazretleri;
‘Öyleyse bir ‘koç’ ile bir ‘çocuk’ bul getir” buyurdu.
Koşup getirdi bu ikisini.
Ebu Yusüf hazretleri, karışlattı o çocuğa koçun boynuzunu. Çocuğun karışıyla dört karıştan fazlaydı.
“Bu koçu kurban et” buyurdu.
Adam nezrini yerine getirdi ve büyükçe bir mektep inşa ettirdi o beldede…
Abdüllatif Uyan – Türkiye Gazetesi / 17.12.2015