Genel

KİM SEVİYOR BENİ ? Mine ENGİN TEKAY

 Annem beni hiç sevmiyor işte! Hep dövüyor, sürekli vuruyor ağzıma yüzüme; etlerimi sıkıştırıyor kıskaç gibi kemikli parmaklarının arasında. Sıkıştırdıktan sonra sağa çevirip bir güzel morartıyor. Bazen tırnaklarını saplıyor etime. Günlerce geçmiyor izleri.

Canımı yakarken çok yaratıcı aslında. Farklı teknikleri var. Bazen ince bir demir askıyla vuruyor baldırlarıma. Askının incecik izleri kalıyor tenimde yol yol; önce kıpkırmızı, sonra mor, sonra yeşile dönüyor, sonra sarımsı, sonra… Dün balkon yıkarken kullandığı hortumla dövdü mesela. Geçenlerde bornozun ıslak kuşağıyla… Saçlarımdan sürüklüyor bazen, duvara vuruyor başımı. Çok sinirlendiyse ısırıyor. Günlerce geçmiyor diş izleri. Bunlar, kolumuzu ısırarak yaptığımız saatlere hiç benzemiyor; kan oturuyor diplerine.

Döverken “Küçük orospu seni!” diye bağırıyor hep. Orospu ne demek?

Annem beni sevmiyor işte, biliyorum ki! Ama üzülmü- yorum da… Çünkü babam seviyor, hem de çok! Babam diyorum ama aslında değil. Öz babam kim, bilmiyorum ki! Görmedim hiç. Annemin gizli gizli sakladığı bir fotoğrafı bile yok odalarda. Aradım her yeri, belki bulurum diye. Çantaların içlerine, sandığın dibine, tüm elbiselerin, ceketlerin ceple- rine, dolapların en saklı gizli köşelerine! Yok işte… Yok, yok, yoook! Ama bir babam vardı değil mi, benim bir babam vardı? Mutlaka öyle olması lazım. Çocukları, leyleklerin getirmediğini biliyorum.

Sahi… Nasıl bir adamdı acaba? Uzun-kısa, şişman-zayıf, yaşlı-genç?  Saçları nasıldı  mesela?  Benimki  gibi  kıvırcık mı? Düz de olabilir tabii. Ama en kötüsü hiç olmaması! Kel olmasını istemezdim. Bazı geceler babamı düşünüyorum; gerçek babamı. Şekilden şekle sokuyorum onu kafamda. Uzun boylu yapıyorum mesela ve çok zayıf. Ya da kısa boylu ve çok şişko. Çok kıllı, dişlek, dişsiz, bıyıklı, sakallı, köse, sarışın, kızıl saçlı, kambur, kepçe kulaklı, gaga burunlu, yanağı kocaman kara benli… Bazen öyle komik oluyor ki gülüyorum hayalimdeki babama.

Annem hiç anlatmıyor ki! Babamı en son sorduğumda

 

ağzımı zorla açıp içine tükürdü. Aslında çok direndim açmamak için. Dudaklarımı büzdüm, dişlerimi sıktım, ellerimle sıkı sıkı kapattım ağzımı. Ama küçüğüm daha ve büyükler kadar güçlü değilim henüz. Bir daha sorarsam, dilimin üstünde sigarasını söndürmekle tehdit etti beni. Eminim ki yapar bu söylediğini; daha öncekileri yaptığı gibi.

Öğretmenim anlasa ya! Okula gelmediğim zamanlar merak etse ya beni! “Düştüm” demelerime, “Hastaydım” yalanlarıma kanmasa ya!.. Görse ya önlüğün içinden kolumdaki ısırıkları, morarmış tenimi, baldırlarımdaki askı izlerini. Hıh, ben de öğretmenleri akıllı sanırdım! Değillermiş aslında.

Üvey babam seviyor beni, çok seviyor hem de… Annem uyuduktan sonra bazı geceler odama geliyor. Yanıma yatıyor, saçlarımı okşuyor, yüzümü öpüyor, sarıp sarmalıyor beni. Bedenini, bedenime dayıyor. Sonra soruyor:

-Annen olacak o kadın dövdü mü seni yine?

-Evet.

-Senin gibi cici bir kıza vurulur mu hiç?

-Vurulmaz!

-Çok acıdı mı canın?

-Acıdı.

-En çok nerelerine vurdu?

– Kaba etlerime.

-Öpeyim de geçsin mi?

Üvey babam öpüyor. “Canım benim” diyor; “Cici kızım, hep böyle uslu dur işte. Aferin sana!” Öptükçe nefes alışı hızlanıyor. “Oh!” diyor sonra,  “ohhh!!!”

Annem daha çok dövüyor ertesi gün beni. Babam daha çok öpüyor. Babam öptükçe annem dövüyor. Annem dövdükçe babam öpüyor.  Öz annem dövüyor, üvey babam öpüyor. Annem döv… Babam öp… Annem, babam… Babam, annem… Benim aklım karışıyor!

Kim ama kim? Kim  beni seviyor?..

……………………………………………………………

– Beniiii çok seveeeennn kaleye mum diksiiiinnn!

Etiketler
Daha Fazla Göster

taner

Taner Temel HAKINDA BEN KENDİ HALİMDE BİRİYİM YAZDIĞIM SÖZLER VE ŞİİRLER SİZLERİ HAYATA DAHA ÇOK BAĞLAYA BİLMEK VE HAYATI SEVDİRE BİLMEK İÇİN ÇABALIYORUM.. BUNU BAŞARA BİLİYORSAM NE MUTLU BANA Kİ İNSANLARI HAYATA BAĞLIYORUM.. SAYGILARIMLA

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı